11.06.2011 saat 5’te karabük safran otobüsüne bindik babamla. Az sonra Koreli oldugunu düşündüğüm bir Asyalı bindi otobüse. 4-5 koltuk önümüze oturdu. Babam git konuş dedi. Ben ısrarla hayır diyorum tabi. Meğer Asyalı arkadaş yanlış koltuğa oturmuş. Beş dakika sonra muavin onu önümüzdeki koltuğa oturttu. Babamın ısrarları ile eğilip “ANNEYEONGHASEYO” dedim. Bana “ANNEYEONGHASEYO, PAMMOGOSSO” dedi. Ben bir kaldım tabi. Ne alaka birden “merhaba”nın ardından “aç mısın” diye sormak? Her neyse ben devam ettim. Ben: ‘’Where are you from?’’, o: ‘’Actually I’am not korean, I’am taiwanese’’ diye başladı belki de yıllar boyu sürecek dostluğumuz. İzmit’e gelene dek muhabbet ettik. O’da Kore’yi daha doğrusu Koreli grupları seviyormuş benim gibi. Ona mektup arkadaşımın yolladığı Cd’leri gösterdim. Resimlerimi çekti.
Sonra bana bir ara Safranbolu’da hostel ya da hotel bulabilir miyim diye sordu.Ben tabi bilmediğimi söyledim. Sonra bir süre arkama yaslanıp düşündüm sonra babama bu gece bizle kalıp kalamayacağını sordum. Onun için bir mahsuru olup olmadığını yine de bir anneme sormamız gerektiğini söyledi. Annemi aradı. Annem de onay verdikten sonra, Hsin yin(şin yin) ablaya eğer onun için uygunsa bu gece bizimle kalabileceğini söyledim. Vardığımızda saat 12:00 olacaktı ve o saatte hostel bulması çok zordu. Herneyse bu teklifim karşısında çok şaşırdı ve sevindi, bizim için sorun olup olmayacağını sordu. Bende annem ve babamın gelirse memnun olacağını söyledim. O da seve seve kabul etti. Hsin yin ablanın yanına izmitten sonra yaşlı bir teyze oturdu, Şadiye teyze… Şadiye teyze seni asla unutmayacağız babam ve ben:D Tam bir komediydi. Ama şunu anladım ki anlaşmak için dil bilmek gerekmiyor, beden dili her şeye yetermiş:D
Her neyse 11.30 civarı indik otobüsten, taksiye bindik. Eve vardığımızda annem kardeşim kuzenim hepsi bizi camda bekliyorlardı merakla. Eeee Hsin yin bizim ilk yabancı ilk Asyalı ilk Tayvanlı misafirimizdi=) İçeri girdiğimizde hepsini tanıştırdım. Otobüste ona bazı Türkçe kelimeler öğretmiştim temel. Eve girince “Merhaba” dedi Türkçe. Ve İngilizce kendini tanıtmaya devam etti. Eee malum bende çevirmenlik mesleğimi uyguladım =) Oturduk herkes şaşkındı. Hsin yin abla sürekli memnun ve şaşkın şekilde teşekkür ediyordu. Sonra hemen sofrayı hazırladık. Ispanak varmış evde ve yaprak sarması. Yoğurt salata derken kurduk sofrayı. Zemzem ikram etti annem ona :D Sofranın her açıdan resmini çekti. Sonra oturduk yemeğe babam ben Hsin yin abla. Annemler toktu malum. Babam ekmeği susak yapıp daldırdı ıspanağa, ardından Hsin yin abla da aynını yaptı =) “Amcadan nasıl yeneceğini öğreniyorum” dedi İngilizce.
Sofradan sonra dondurma yedik. Konuştuk daha doğrusu onlar konuştu ben çevirdim =) Bana önemli bir olay olup olmadığını sordu Türkiyede. Sanırım Taksimde pankartlar yürüyüşler görmüş. Evet ertesi gün seçim vardı. Bahsettim bu konudan. Bizimle gelip gelemeyeceğini görmek istediğini sordu. Bende tabiî ki dedim.
Ertesi sabah 9 buçuk gibi uyandık. Annemler kahvaltıya ananemle dedemi çağırmışlar. Ev Kalabalık olacak=) Onları beklerken amca teyze kardeş anane ve dede kelimelerini öğrenmek istedi Hsin yin abla. Öğrettim. Anneme teyze günaydın babama amca günaydın dedi. Annem bunu duyunca Teyze değil abla abla diye ısrar etti:D Sanırım yaşlılık kompleksi her ne kadar yaşlı olmasada:D Bu arada Hsin yin abla 30 yaşındaymış ama hiççç göstermiyor. Herneyse Ananemler geldiler. Oturduk kahvaltıya cümbürcemaat=)
Kahvaltıdan sonra giyinip okula oy vermeye gittik. Ahh bu arada ona AK PARTİyi de öğrettim. Oy verebilse nerdeyse Ak partiye basacaktı mühürü =)
Oradan ananemlerin evine gittik ananemle dedemi bıraktık. Orayıda görmüş oldu. Ayran içtik erik yedik ağaçtan taze=) Bir yandan dışarıda şakı şakır yağmur…
Ardından durar ümidiyle bindik arabaya, indik Eski Safranbolu’ya. Ama hava enteresan bir yağıyor bir güneş açıyor. İlk önce meşhur Safranbolu simidi yedik ve bağlar gazozu içtik.
Ama kızdığım bir nokta var bizim sevgili türk halkımız neden her çekik gözlüye Japon ya da Çinli damgası vuruyor? Israrla Tayvanlı desemde “nolcak hepsi aynı değil mi” diye bi tepkiyle karşı karşıya kalıyorum o.O Neyse… Ardından dolandık Safranbolu sokaklarında. Safranlı lokumlar yedik, Meşhür Cinci han’ı gezdik, Camiye girdik. Başını örttük. Babam namaz kılarken oda oturdu halıya dua etmeye başladı. Çok tatlıydı. Budistmiş ama Katolik olmayı düşünüyormuş. Keşke iyi bir örnek olmuş olabilsem İslam adına.
Oradan yeni Safranbolu’ya çıkıp Kuşbaşılı meşhur pideden yedirdik Hsin yin ablaya. Bu arada 2 3 kere evinizde kaldığım için bir şey ödemem gerek mi diye sorup durdu. Kesinlikle diye çıkıştım ve Türk halkı için misafirin çok önemli olduğunu anlattım. O da şimdiye dek çok ülkeye gittiğini ama kimsenin onu davet etmediğini ve Türkler gibi davranmadığını söyledi. Pide’nin ardından dayımın pastanesine gittik ortaya kocaman meyvelerle süslü tulumba,baklava,bülbül yuvası tabağı geldi. Nerdeyse mide fesadı geçirmek üzereydik =) Orada dayımla yengemle tanıştı, kalkarken yengem onu kahve içmeye davet etti.
Oradan Kanyon’u görmek üzere yola çıktık köylerin yeşilliklerin içinden geçip Kanyon’a vardık. Görmeyeli çok değişmiş kanyon. Bayıldık=) Aşağı doğru uzanıp giden Kanyonun merdivenlerinden hem indik hem resim çekildik. Bir sürü=) İnmesi iyide çıkması bayağı zordu =) Ardından Kanyonun üstündeki köprüden geçtik. Arabaya geri döndük.
Oradan kahve içmek üzere Yengeme geçtik. Türk kahvesi içtikten sonra fal bakıldığını duymuş. Sordu. Bende aslında İslamda yasak olduğunu söyledim. Oda ‘’doğru geleceği sadece Allah bilebilir, o yüzden demi diye sordu”. Tabi ekledim bazıları eğlence olsun diye bakıyorlar sadece şakasına dedim. Yengeme vardığımızda büyük teyzemle de tanıştı(Ananemin ablası). Sonra yengem türk kahvesi yaptı şöyle bol köpüklü. Hsin yin abla ondan kahve falı bakmasını istedi =) tam bir komediydi. Çünkü çevirmen olarak tüm iş bana düşüyordu. Helede yengem fal esnasında “HANENE BİR AY DOĞMUŞ” demesin mi o.O Türkçemizin genişliği işte :D Herneyse çevirdik bir şekilde :D
Orada vedalaşıp tekrar koyulduk yola, eee tabi şeçimleride merak ediyoruz. Ananemlere döndük. Eve girdiğimizde ananem namaz kılıyordu. Hsin yin abla Ananemin yanına oturup öğrettiğim gibi ellerini açtı “Ak parti kazandığı için teşekkür ederim Tanrım” dedi. Çok duygulandım.Bir insan nasıl böylesine şirin olabilir <3 Neyse Sütlaç çay meyve seçim programları… Akparti CHP MHP muhabbeti bir Tayvanlı ile =) Herşeyi çok çabuk öğreniyor, öğrenmek istiyordu.
Saat 10 a gelirken ayrıldık ananemlerden. Eve geldiğimizde Tayyip erdoğan’ın balkon konuşması vardı. Ona başbakanımızı gösterdik =) Günün yorgunluğundan kurtulmak için duş faslı filan derken 12 yi buldu saat. Annemler yattı. Biz kaldık. Sıra resimleri paylaşma faslına gelmişti. Bilgisayarlar açıldı resimler atıldı. Kontak numaraları mailleri yazıldı haberleşmek için. Bana buradan sonra gitti ülkelerden kart atacakmış canım benim. Bende ona atmak isterdim :’(
Bana pembe bir cüzdan hediye etti üstünde küçük prens olan ^_^ Ve de Yunanistan’dan aldığı bir magnet. Çok tatlılar =) Kardeşim için de Tayvan parası. Gıcır gıcır =) Ve 15.06.11 in doğum günü olduğunu söyledi. Yani bugün. Keşke doğum gününde beraber olabilseydik.
Gece rüyamda gittiğini gördüm.Sabah ona söylemesemde çok üzgündüm. Gitmesini hiç istemiyordum. Ertesi sabah kahvaltı faslı muhabbet derken gitmesi gerektiğini söyledi ve 2.30 arabasına Ankara biletini ayırttık. Son zamanlardı…
Otogara geldik ayırtılan bileti aldık. Otobüsü beklerken son 2 3 resim çekildik. “Kendine iyi bak” demeyi öğrettik. O şirin aksanıyla sadece “gendie iy bak” diyebiliyordu :) Otobüs gelince artık ayrılık vakti gelmişti. Sarıldık sarıldık tekrar sarıldık. Onu çok özleyeceğimi söyledim. Otobüse bindikten sonra hala bekliyorduk. El salladık salladık… Ta ki otobüs görünmez hale gelene kadar…
Benim şirin güzel kibar ve saygılı Hsin yin ablam ! Seni çok özleyeceğim… Eminim ki sadece 2 günde inşa ettiğimiz dostluğumuz bir ömür devam edecek… Umarım bir gün yine karşılaşabiliriz. Bizi unutma ^_^
---ENGLİSH---
This article all about my dear taiwanese guest, friend. I met with Hsin yin abla(abla=older sister) on the bus When ı was coming to Karbük with my dad. I thought she is korean and ı said ‘’annyeonghaseyo’’…. But I was wrong… She is taiwanese. İs it proble ? noooo!! I am glad to know a taiwanese =) And we started to talk about Korea, Korean bands… And Our story started so… I invete Hsin yin abla as a guest. Because when we arrive to Safranbolu, It will be so late. And ıt was dangerous. When She accept it, I became so happy. When We arrive to home She met with my sister mother and cousin. It was an interesting experience form me and my family. She is special for us because She is our first foreign guest. But she already became our family =)
Next day We had breakfast all together. Ahhh and my grandmom and grandfather came for meeting with our guest. It was a perfect breakfast ^_^ After breakfast we went to Turkeys goverment election. It was a big day for Turkey.
All day we visited a lot of place together. We ate a lot of think we took a lot of photo…
She stayed just 2 day with us but It was a long time for me and my family. We felt that she is a person from our family. Because She is so sweetheart, beloved, kind person. She is always smiling to us =) And ı know she loved us so much ^_^
I have never want to you go from us :( I don’t like Good bye time. Please come to me again.
My lovely abla ! I will never forget you !!! I missed you too much… I have never want to you go from us :( I don’t like Good bye time. Please come to me again. I will pray to meet with you to Allah. I hope Allah will let us for meeting again. Maybe in Taiwan maybe in Turkey maybe in another place. But know ıt… I will try to come Taiwan for you ^_^ My lovely abla…. Take care… Be careful…
And Today is your birthday…. HAPPY BİRTHDAY ABLA… BE HAPPY… WİSH LONG AND HEALTY LİFE TO YOU… ALLAH BLESS YOU… I LOVE YOU TOO MUCH !
15 Haziran 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Faceden yorumlarımı yaptım ama fotoğraflar haricinde neler yaptığınızı yazarak anlatman daha bi hoş olmuş...:D <3
beğendin miii=)
Süper olmuş yazı :) Hsin yin baya cesaretliymiş. Tek başına dünya turuna çıkmış anlaşılan. Sizin gibi güzel insanlara denk geldiği için çok şanslıymış. Türkiye'yi ve türk insanını iyi tanıtmışsınız. Twitter'dan tek resim beklerken bu benim için sürpriz oldu ^^
Evet ve de sanırım bayağı zengin =) Dünya turuna çıktığına göre =) Aslında twitterdan 2 resim attım ama içim elvermedi böyle bir olaya böyle uzunca bir yazı gerekti=) Kısa bile oldu =) cünkü o 2 gece benim için bayağı uzundu =) Umarım gerçekten iyi temsil edebilmişizdir=)
Ayyy inan çok sevindim çok beğendim çok özendim:)Zaten bu sıralar farkettim ki önyargı çok köt birşey sadece koreli değil tüm çekikleri sevmek gerekmiş:D:Dumarım sonsuza kadar sürer arkadaşlığınızD:
aslında google da kimbap tarifi bakınırken rastladım sayfanıza...:))sonra bağlar gazoz ve safranbolu simitini görüncede ohho dedim( ki bende karabük lüyüm)...:)))tayvanlı arkadaşınızla geçirdiğiniz iki günü okurkende çok duygulandığımı belirtmeliyim...ayrıca tüm çekik gözlülerin japon yada çinli olduğu yargısı gerçekten de ülkemizde inanılmaz...sanki koskoca asyada sadece iki ülke varmış gibi...üstelik ne farkeder diyerek te insanları incitebileceğimizi hiç düşünmeden...neyse sayfanızda çok eğlendim bu sayfaya yeniden yolum düşerse yeni dostluk hikayelerinizi merakla okuyacağım...dostça kalın...:))
Yorum Gönder
WRİTE A COMMENT ! :) SÖYLE ! :)✿✿✿